Önce koca Başbakan.
Peşi sıra medyadaki yanaşmaları...
Yapılan büyük ayıbı saptırmalarla örtmenin telaşında!
Neymiş efendim Ermenilerle Türkeş de görüşmüşmüş!
Doğru, Fransa’da böyle bir görüşme oldu!
Üstelik merhum Türkeş bey bunu devletin bilgisi ve onayı ile yaptı!
Bu sır değil.
Dahası, Ermenilerle görüşmek de suç değil!
Görüşme ile eğilme ya da boyun eğme, farklı şeyler!
Türkeş eğilmedi, boyun eğmedi!
Peki ne mi yaptı?
Petrosyan’a yol gösterdi!
Emperyalizmin yani ABD ile Rusya’nın oyuncağı olma dedi!
Bunları söylerken zerre bir taahhütte de bulunmadı!
En önemlisi herhangi bir şey imzalamadı.
Aslında böyle bir şeyi yapması da mümkün değildi zira, muhalefetteydi!
Görüşmede bulunan Tuğrul Türkeş tanıktır ki merhum Türkeş’in ilk talebi ve sözü, Ermeniler’in işgal ettiği Azeri toprağından yani Karabağ’dan kayıtsız-şartsız çekilmeleri idi!
Hal bu iken yapılan saptırmaya bakın!
Neymiş efendim Türkeş de Ermenilerle görüşmüşmüş!
Eeeeee!
Biz de aynı şeyi yaptık demeye getiriyorlar!
Hayır siz aynı şeyi yapmadınız!
Siz Azerbaycan’ı Ermenistan’a peşkeş çektiniz!
ABD, Rusya, Fransa, AB ve İsviçre’nin baskılarına boyun eğdiniz!
Hayır yaptıklarınız belgeli!
İmzaladığınız protokol ortada!
O malum belgede Karabağ’da işgalin sona erdirilmesi ve Kars Antlaşması var mı?
Yok...
Peki Türkeş-Petrosyan görüşmesinde böyle bir söz veya belge söz konusu mudur?
Değildir...
Öyle ise nasıl olur da bu iki olayı bir tutarsınız!
AKP ve yanaşmaları bu tür saptırmaları yapar zira onlar çaresizler, benim anlayamadığım Devlet Bahçeli’nin bu durumu kamuoyuna anlaşılır şekilde neden izah etmediğidir?
Keza o görüşmede bulunan Tuğrul Türkeş babasının kemiklerinin sızlatılmasına neden izin veriyor ve bir açıklama yapma gereğini duymuyor?